ABD acil durum planlarının anahtarı Souda üssü
ABD vatandaşlarının İsrail ve Lübnan’dan tahliyesine yönelik acil durum planlarını etkinleştirmeye hazır olunması, son günlerde çok sayıda ABD askeri nakliye uçağının Souda Körfezi’ndeki Girit Hava Üssü’ne nakledilmesinin temel nedenidir.
Önemli ölçüde sınırlı da olsa benzer bir rol Elefsina’daki 112 Savaş Kanadı tarafından oynanacak. Son günlerde inen uçaklar arasında büyük C-17 nakliye uçakları, C-130 özel harekat uçakları, KC-135 uçan tankerler, P-8 Poseidon deniz harekat uçakları ve elektronik harp uçakları yer alıyor. Uçaklar, Avrupa’daki çeşitli üslerden (İtalya, Almanya, İngiltere) Yunanistan’a indi ve asıl amacı, İsrail ve Lübnan’da yaşayan yaklaşık 600.000 Amerikan vatandaşının bir kısmının uzaklaştırılması planının devreye girmesi durumunda hazırda bulunmak.
Plan, Washington Post’un bir raporuyla gün yüzüne çıktı, ancak ABD’nin bölgedeki varlığının hedefinin yalnızca vatandaşların Doğu Akdeniz ülkelerinden olası tahliyesiyle bağlantılı olmadığı anlaşılıyor.
Amerika’nın Yunanistan’daki hava gücü varlığındaki önemli artış, ABD’nin uygun gördüğü bazı üsleri kullandığı ve C-130’ların Elefsina Hava Üssü’ne geçici olarak park edilmesi taleplerine ilişkin Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması (MDCA) kapsamındaki mevcut hükümlerle bağlantılıdır.
Havaalanının önemli bir kısmının neredeyse tamamen ABD Hava Kuvvetleri’nin kullanımına bırakıldığı Souda hava üssünde ise durum farklı. Doğu Akdeniz’de çok sayıda ABD Donanması petrol tankerinin bulunması ve uçan tankerlerin Girit Hava Üssü’nde konuşlandırılması, ikinci ABD uçak gemisinin bölgeye gelişi beklentisiyle uzun süreli ve birleşik hava operasyonlarının planlandığını gösteriyor. yanı sıra Görev Gücü’ne eşlik eden muhripler, kruvazörler ve denizaltılar.
Washington’un Atina’ya duyduğu güvenin artması, ABD’nin İsrail, Lübnan ve Suriye’deki potansiyel operasyon sahasına daha da yakın olan Türkiye’de (İncirlik gibi) sahip olduğu çok önemli üsleri kullanmama çabasıyla örtüşüyor.
Yunanistan’da ve aynı zamanda krizin gelişmekte olduğu bölgenin Arap bölgesindeki devletlerde (Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar) üslerin kullanılması, bazı analistler tarafından bu durumun kanıtı olarak görülüyor. Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara’ya yönelik imalardan kaçınmasına rağmen ABD-Türkiye ilişkilerinde uzun süredir devam eden güven eksikliği.