Ankara, NATO’nun bölgesel prosedürlerini rayından çıkardı
Ankara’nın NATO’nun ve dolayısıyla Washington’ın Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Cumhuriyeti’ni içeren ve adını taşıyan bölgeleri Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün yeni bölgesel planlarına dahil etme niyetine duyduğu yoğun rahatsızlık, geçen Perşembe günü raydan çıkma kararına yansıdı.
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında NATO Zirvesi’nde gerçekleşmesi beklenen yüz yüze görüşmeden sadece birkaç hafta önce Türkiye’nin gündemi hem eski hem de yeni meselelerle doldurma hamlesi, etkili bir şekilde beklentileri büyük bir meseleyle sınırlıyor.
Konu, askeri düzeyde, zımni bir kabul sürecinden geçmek için haritaları Perşembe günü ileten General Christopher G. Cavoli Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı (SACEUR) tarafından başlatıldı.
Bu yaklaşım, herhangi bir itirazın dile getirilmemesi ve ortak dava uğruna esaslı bir tartışmanın önlenmesi için izlenir.
Kuzey Atlantik Konseyi (NAC), Türkiye’nin zımni kabul sürecini “kırmasının” ardından Perşembe ve Cuma günleri açmazı doğruladı. Aynı gün, Reuters ve Politico’ya sızan sızıntılar, Ankara’nın haritalarda Çanakkale Boğazı ve İstanbul Boğazları’nın adlandırılması ve bu boğazların – olduğu gibi – Türk Boğazları olarak adlandırılması gerektiği konusunda sorularını gündeme getirmesiyle, çıkmazdan Türkiye’yi sorumlu tuttu. Boğazlar Rejimi ile ilgili Montrö Sözleşmesi’nde bilinmektedir.
Türkiye’nin de Ankara’nın tanımadığı haritalarda Kıbrıs Cumhuriyeti referansıyla ilgili bir sorunu vardı.
Yunan açısından bu, Ankara’nın duruşunun çok net bir şekilde sertleşmesini temsil ediyor. Bir yandan eski isimle ilgili argümanları (“Türk Boğazları” terimi yeni değil) gündeme getiriyor, diğer yandan Kıbrıs’ın NATO harekât planlarına dahil edilmesini engellemeye çalışıyor ki bu da kısmen Rusya Federasyonu’nun çıkarları.