BM, Kıbrıslı Türkler tarafından yapılan izinsiz inşaatları Kıbrıs’taki statükonun ihlali olarak nitelendiriyor

Pazartesi günü BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıslı Türklerin Cyrus’u bölen BM tampon bölgesi içinde izinsiz inşaat yapmasını konsey kararlarına aykırı olan statükonun ihlali olarak nitelendirdi ve BM barış güçlerine yönelik saldırıları kınadı.

Konsey bildirisi, 15 üyesi tarafından yapılan acil kapalı istişarelerin ardından yayınlandı. Bu, BM barış güçlerinin Pazartesi günü erken saatlerde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından inşaatı engelledikleri için eleştirilmesi sonrasında geldi.

Türkiye’nin başkenti Ankara’da yapılan kabine toplantısı sonrasında konuşan Erdoğan, BM’nin eylemini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve barışı koruma gücünü Kıbrıslı Türklere karşı önyargılı olmakla suçladı. Türkiye’nin Kıbrıs’ta etnik Türklere yönelik herhangi bir “hukuksuz” davranışa izin vermeyeceğini söyledi.

Kıbrıs, 1974 yılında adayı Yunanistan’la birleştirmeyi amaçlayan bir darbenin tetiklediği Türk işgalinin ardından, adanın kuzey kesiminde Türk işgali altındaki bir bölgeye ve uluslararası alanda tanınan Kıbrıslı Rum güneyine bölündü. Türkiye, Akdeniz ülkesinin kuzeydeki üçüncü bölgesinde 35.000’den fazla asker bulunduruyor. Kıbrıs Rum güneyi Avrupa Birliği üyesidir.

1974’ten bu yana, UNFICYP olarak bilinen bir BM barış gücü fiili ateşkesi denetliyor ve kuzeyde Türk ve Kıbrıs Türk kuvvetleri ile güneyde Kıbrıs Rum kuvvetleri arasında bir tampon bölge sağlıyor.

Kızgın Kıbrıslı Türkler geçen hafta, adanın BM kontrolündeki tampon bölgesine tecavüz edecek bir yolda çalışan ekipleri engelleyen bir grup uluslararası barış gücüne yumruk ve tekme attı. Yol, Kıbrıs Türklerinin kuzeyindeki Arsos köyünü, tampon bölge içinde yer alan ve Kıbrıs Rumlarının güneyine komşu olan çok etnik gruptan oluşan Pile köyüne bağlamak için tasarlandı.

Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Türk tarafının inşaatı durdurmasını ve ekipman ve personeli çekmesini memnuniyetle karşıladı. Her iki tarafı da esneklik göstermeye ve BM elçisinin “ilgili alanda karşılıklı olarak üzerinde anlaşmaya varılan gelişmeyi müzakere etme” çabalarını desteklemeye çağırdı.

Açıklamada, “Konsey üyeleri, her iki tarafın da adada gerilimi artırabilecek ve çözüm umutlarını zedeleyebilecek herhangi bir tek taraflı veya tırmandırıcı eylemden kaçınması gerektiğinin altını çizdi” denildi.

Ancak Erdoğan, “Pyla’da yaşayan Kıbrıs Türklerinin kendi topraklarına ulaşmalarının engellenmesi ne yasal, ne de insani” dedi.

Barış gücü hem köylülere yönelik fiziki müdahalesi hem de müdahale sonrasında yaptığı talihsiz açıklamalarla tarafsızlığına gölge düşürmüş ve bu adadaki itibarını zedelemiştir” dedi.

Yol, Kıbrıs’ın 1960’ta İngiliz sömürge yönetiminden bağımsızlığını kazanmasının ardından İngiltere’nin elinde tuttuğu iki üsten biri olan bir İngiliz askeri üssünün kuzey ucundaki bir kontrol noktasını atlatarak Kıbrıslı Türklerin Pile’ye doğrudan erişimini sağlayacaktı.

Kıbrıslı Rumlar, yolun yapımını 180 kilometrelik (112 mil) ara bölge boyunca hassas bir noktada askeri amaçlı bir hamle olarak algılıyorlar.

Türkiye, yolu Pile’de yaşayan Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türkler için “insani” bir proje olarak nitelendirdi. Erdoğan, “Birleşmiş Milletler barış gücünden beklenen, adının hakkını vermesi ve adanın tüm taraflarının insani ihtiyaçlarına çözüm bulunmasına katkı sağlamasıdır” dedi. “Ada’da oldubittilere ve hukuksuzluğa rıza göstermeyeceğiz”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres daha önce barış güçlerine yönelik saldırıyı kınadı ve “BM barış güçlerinin güvenliğine yönelik tehditler ve BM mallarına zarar verilmesi kabul edilemez ve uluslararası hukuka göre ciddi suç teşkil edebilir” dedi.

Avrupa Birliği ile İngiltere ve Fransa büyükelçilikleri de saldırıyı eleştirdi.

Ara bölgenin statükonun korunması, Türkiye’nin bölgeyi işgal ettiği 1974’ten bu yana BM misyonunun yetkisinde yer alıyor. Kıbrıs Türklerinin bağımsızlık ilanını yalnızca Türkiye tanır.

BM, her iki tarafın da yıllar boyunca tampon bölgeyi defalarca ihlal ettiğini söylüyor. Yol konusundaki anlaşmazlığın, Kıbrıs hükümetinin adanın bölünmüşlüğünü çözmek için müzakereleri yeniden başlatma çabalarını engellemesi muhtemel.

[AP]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir