SYRIZA ve PASOK sosyalistlerin kalbi için yarışıyor
SYRIZA’nın başına eski bir Goldman Sachs bankacısının beklenmedik bir şekilde seçilmesinin ardından parti, resmi olarak radikal soldan merkez sola geçerek imajını yeniden yenilemeyi düşünüyor.
Üst düzey SYRIZA yetkilileri, Avrupa Parlamentosu’nun sol siyasi grubu olan Avrupa Birleşik Solu-İskandinav Yeşil Solu’ndan (GUE-NGL), Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakına (S&D) geçiş yapılmasını önerdi.
Teklif, partinin gelecek ay yapacağı konferans öncesinde Costas Zachariadis, Thanasis Theocharopoulos ve Yannis Ragkousis tarafından öne sürüldü.
Bir bildiride, “SYRIZA’nın ana merkez sol güç, ülkenin büyük ilerici koalisyonunun birincil temsilcisi olmayı hedeflediğini kararlı bir şekilde ilan etmesinin zamanı geldi” dediler.
“Yaklaşan Avrupa ve ulusal seçimlerin mücadelesi radikal solun zemininde değil, merkez solun zemininde kararlaştırılacak.”
Theocharopoulos, Haziran Avrupa seçimleri öncesinde konuyla ilgili parti içi referandum bile yapılmasını önerdi.
Öneri PASOK partisinin öfkesine yol açtı.
Lideri Nikos Androulakis, “Adında ‘radikal sol’ terimini kullanan, üyeleri sosyal demokrat olmayı öneren ve en yakın ortağına göre başkanı Yeni Demokrasi ile bakanlık koltuğuna aday olan bir partimiz var.” yakın zamanda yapılan bir röportajda söyledi. “Bütün bunlar bana göre topluma şu mesajı veren bir tuvali gösteriyor: Yeni Demokrasi’nin bir rakibi olacaksa, PASOK’un Avrupa seçimlerinde ana muhalefet olmasından başka yolu yok.”
S&D grubunun başkanı Iratxe Garcia Perez, Avrupa seçimlerinden sonra nerede konumlanmak istediğine karar vermenin SYRIZA’ya bağlı olduğunu söyleyerek bu hamleyi dışlamadı.
Ilımlıları hedeflemek
PASOK şu anda Avrupa Parlamentosu’nda S&D grubunda yer alsa da, SYRIZA’nın eski parti lideri Alexis Tsipras, PASOK’un S&D toplantılarına gözlemci olarak katılmasını kabul etmişti.
Üst düzey SYRIZA yetkilileri, tartışmanın nihayet başlaması önemli olsa da, hareketin henüz – en azından Avrupa seçimlerinden önce – gerçekleşmeyeceğini belirtiyor.
Onlara göre böylesi bir hareket, SYRIZA’nın halihazırda kendi içinde bir rakibi olan PASOK’un olduğu bir gruba yerleşeceği ve Sol grubu tamamen SYRIZA muhalifleri tarafından yakın zamanda kurulan sol parti olan Yeni Sol’a bırakacağı anlamına gelecektir.
Devam eden tartışma, sol ve merkez sol arasında bir işbirliği tartışmasının başlayacağına dair yaygın bir algının olduğu Avrupa seçimleri sonrasında neler yaşanacağının bir başlangıcı niteliğinde.
Kilit soru ise böyle bir ittifaka kimin liderlik edebileceğidir.
SYRIZA, 2015 yılında büyük ölçüde PASOK seçmenlerini cezbederek iktidara geldi. Mali krizle geçen travmatik yılların ve kurtarma politikalarının uygulanmasının ardından radikal sol profilinden kurtulmayı başaran Türkiye, aynı zamanda ABD ile daha yakın ilişkiler geliştiren ve Prespes Anlaşması’nı uygulayan pragmatik bir dış politika izledi.
PASOK artık kendi siyasi alanı olarak gördüğü alanı yeniden kazanmak ve 2015’in tersini yakalamak istiyor. Kamuoyu yoklamaları bunun zaten gerçekleştiğini gösteriyor.
Gerçekten de, eski ABD merkezli Kasselakis’in SYRIZA’ya liderlik etme konusundaki şüpheli seçimi, partinin reytinglerde ikinci sırayı kaybetmesi nedeniyle pek işe yarayacak gibi görünmüyor. Ancak PASOK ikinci sıraya yerleşse bile şu ana kadar önemli bir popülerlik kazanımı sağlayamadı.
İktidardaki Yeni Demokrasi ile aradaki fark ciddi olmaya devam ediyor. Bu arada hiçbir parti ya da siyasi figür gerçek bir alternatif olarak kabul edilebilecek kadar güçlü görünmüyor.